İçerik
Çöl sert bir çevredir. Çöl ekosistemindeki organizmalar, yoğun ısı ve sınırlı sudan hayatta kalmaya adapte olur. Her birinin hayatta kalmak için kendine özgü bir sistemi var, ancak çöl bitkilerinin adapte ettiği bazı yöntemler benzer.
TL; DR (Çok Uzun; Okumadı)
Çöl bitkileri adaptasyonları, yeterli su almanın etrafında toplanmıştır. Bitkiler, su bulup depolayabilen ve buharlaşma yoluyla su kaybını önleyebilecek şekilde adapte olurlar.
Su bulmak
••• El_Peyote / iStock / Getty ImagesSert çöl iklimi altında hayatta kalmak için herhangi bir organizma için bir gereklilik sudur. Su olmadan, bir organizmada yaşamı destekleyen fonksiyonlar başarısız olmaya başlayacak ve organizmanın yaşamı tehdit altında olacaktır. Bitkiler, su biriktirmelerine yardımcı olacak birkaç şekilde adapte olmuşlardır.
Çöl ekosistemlerindeki bitkiler nehir yataklarının yakınında en üretken olanlardır. İster kuru ister ıslak olsun, bu bölgeler çoğunlukla yeraltında su içerir ve kökleri güvenilir bir su kaynağına ulaşabilirse bitkilerin hayatta kalma olasılığı daha yüksektir. Bunlar aynı zamanda yağmur durumunda suyun birikebileceği en muhtemel yerlerdir. Su geldiğinde, bitkiler onu almak için orada olacaklar.
Sis ayrıca koşulların kendisine uygun olduğu çöllerde güvenilir bir su kaynağıdır. Hava serin sabahları çiy oluşturacak şekilde yoğunlaşır. Çiy, bitkinin yaprak ve tüylerinde yakalanır.
Çöl bitkilerinin çoğu, kuru toprak altında derin, aksi takdirde kullanılamaz su kaynaklarına ulaşabilen geniş kök sistemlerine sahiptir.
Su tutmak
••• Peter_Nile / iStock / Getty ImagesBitkiler çeşitli yollarla vücutlarına su topladıktan sonra, çöl ekosisteminin yoğun ısısına rağmen, tutmaları gerekir. Bu ihtiyacı karşılamak için çöl bitkilerinde bazı adaptasyonlar gelişti.
Çöl bitkilerinin çoğu yıl boyunca etkin değildir. Kuru dönemlerde fotosentez gibi pek çok su boşaltma işlevi gerçekleştirmezler. Bu uyuşukluk dönemleri, bitkinin yılın en zorlu dönemlerinde büyümesine veya çoğalmamasına rağmen hayatta kalmasını sağlar. Bitkiler tohum ürettiğinde, yeni tohumlar ılıman iklimlerden çok daha uzun süre koruyucu kaplamalarında kalır. Yağmurlu dönemlerde, su tohum muhafazasını eritir ve tohum hızla büyür.
Yapısal adaptasyonlar bitkinin çölde hayatta kalabilmesi için de önemlidir. Yapraklardaki balmumu kaplamalar buharlaşma yoluyla su kaybını önler, bu da sıcak çölde hem yüzeyden hem de yaprakların içinden su kaybına neden olabilir. Yapraklar ayrıca çöl bitkilerinde daha küçüktür ve su kaybı ihtimalini azaltır.
Yaprak Döken Bitkiler
••• Sigorta / Sigorta / Getty ImagesÇöl ekosistemlerindeki yaprak döken bitkiler, yapraklarının aktiviteleri ile adapte olmuşlardır. Bu bitkilerin üzerindeki yapraklar tipik olarak daha küçüktür ve buharlaşmayı önlemek için balmumu ile kaplanır.
Ilıman yaprak döken bitkilerde yıllık yaprak kaybının aksine, çölde yaprak döken bitkiler, yıl boyunca yapraklarını beş kez kaybedecek, kuraklık dönemlerinde dökülecek ve yağmur yağdığında yeni yapraklar yetiştireceklerdir. Bitki yaprak kaybı sırasında hareketsiz kalır.
Etli Bitkiler
••• Oleg Ivanov / iStock / Getty ImagesAloes gibi bitkiler su kaynaklarının çoğunu içeren etli yapraklarla donatılmıştır. Nemli iç gövdeleri nedeniyle bu bitkilere sulu meyveler denir. Tipik olarak süngerimsi olurlar ve açık kesildiklerinde mumlu bir dış tabaka ile korunmuş, etli bir etle doldurulurlar.
Yapraksız Bitkiler
••• Jeremy Scott / iStock / Getty ImagesÇölde bulunan pek çok bitki, hiçbir yaprağı kalmayarak suyu korur. Kaktüsler bu bitki türünün en üretken olanıdır. Birçok kaktüsün yerine, fotosentez uygulayan ve iklim doğru olduğunda çiy alan, dikenler vardır. Bu küçük yapılar aynı zamanda ışığı yansıtır ve su kaybını azaltır. Şiddetli yağışlar sırasında kaktüsler geçici kök sistemlerini geliştirecek ve suyu emecektir. Toprak kuruduğunda kökleri dökeceklerdir.