Homeostazı Etkileyen Çevresel Sorunlar

Posted on
Yazar: John Stephens
Yaratılış Tarihi: 2 Ocak Ayı 2021
Güncelleme Tarihi: 9 Kasım 2024
Anonim
Homeostazı Etkileyen Çevresel Sorunlar - Bilim
Homeostazı Etkileyen Çevresel Sorunlar - Bilim

İçerik

Homeostaz, vücudun sıcaklık, kalp atış hızı ve büyüme hızı gibi şeyler için normal şartlar sağladığı süreçtir. Çevre kirliliği, homeostazı etkileyebilir, çünkü kimyasal kirleticiler, organların birbirleriyle "konuşmak" için kullandıkları moleküller olan hormonlar gibi davranabilirler.

Homeostazın bozulması birçok yolla ortaya çıkabilir. Bunlar arasında homeostazın korunmasında rol oynayan organlara doğrudan hasar, homeostazı kontrol eden hormonların taklit edilmesi ve sağlıklı organların korunması için gerekli olan vitaminlerdeki eksiklikler bulunur. Homeostazinin çevre kirliliği ile bozulması, kanser, nörolojik hastalıklar ve solunum problemleriyle sonuçlanabilir.

Endokrin Bozucu Kimyasallar

Endokrin bozucu kimyasallar (EDC) hormon gibi davranan kimyasallardır. Hormonlar büyüme, açlık, kilo, su dengesi ve üreme organları gibi şeyleri düzenler. Bu nedenle, DVE'ler bir kişinin sağlığını önemli ölçüde etkileyebilir.

Yaygın EDC'ler, plastik yiyeceklerden ve içecek kaplarından sızan BPA (bisfenol A) gibi plastiklerdir. EDC'ler, bir insan doğmadan önce rahimdeki kötü etkilerini başlatabilir. EDC'ler obezite, değişmiş zihinsel davranış, kanser ve kısırlık ile ilişkilendirilmiştir.

Nörolojik Etkiler

Akciğerlere zarar verebilecek olan akciğerlere hava kirliliği solunur. Bununla birlikte, havadaki parçacıklar akciğerlerden vücuttaki diğer organlara gidebilir ve başka yerlerde hasara neden olabilir. Hava kirliliği, kan dolaşımına akciğerlerden giren ve vücuttaki sinirlere giden nano boyutlu parçacıklar içerir. Beyinde de olabilirler.

Bu parçacıklar, gittikleri her yerde hasara neden olur ve bu konumda iltihaplanma ile sonuçlanır. Enflamasyon, sanki bir virüs veya bakteri enfeksiyonuyla savaşıyormuş gibi bağışıklık sisteminin aktivasyonu. "Toksikoloji Dergisi" nde yayınlanan Türk araştırmacılardan yapılan bir araştırma, hava kirliliğinin inme, Alzheimer hastalığı ve Parkinson hastalığı dahil olmak üzere nörolojik bozukluklarla bağlantılı olduğunu bildirmektedir.

A vitamini eksikliği

A vitamini normal görme ve sağlıklı organlar için esastır. A vitamini, ışığı emen gözlerdeki proteinin bir parçasıdır. Aynı zamanda sağlıklı bir bağışıklık sistemi için önemlidir.

Polihalojene aromatik hidrokarbonlar (PHAH) olarak adlandırılan molekülleri içeren hava kirliliğinin vitamin eksikliğine neden olduğu gösterilmiştir. Bu kimyasallar vücuda girer ve A vitamini yıkımını arttırır. A vitamini yapan enzimlerin işlevlerini engellediklerine inanılır.

Demir Homeostazı ve Akciğer Hasarı

Hava kirliliği, vücutta doğal olarak bulunan metal iyonlarıyla reaksiyona giren parçacıklar içerebilir. Örneğin, demir atomları kandaki oksijenin taşınmasına yardımcı olur ve sağlıklı vücutlar için ihtiyaç duyulan eser elementlerden biridir. Hava kirliliğindeki partiküller, zararlı ürünler oluşturmak için demir ile reaksiyona giren kimyasal kollara sahiptir. Bu parçacıklar akciğerlere sıkışır, demirle reaksiyona girer ve akciğerlerde demir birikmesine neden olabilir.

Hava kirliliği demir atomlarıyla reaksiyona girdiğinde ortaya çıkan zararlı ürünler akciğerlere zarar vererek bağışıklık sisteminin enfeksiyon varmış gibi tepki vermesine neden olur. Mukus birikmeye başlar ve nefes alma problemleri ortaya çıkar.

Çevrede Homeostaz

Homeostaz, vücudun dışındaki diğer şeylere de uygulanabilir. Ortamlar ve ekosistemler, sabit iklim, hava durumu, sıcaklıklar, organizma popülasyonları ve su ve besin döngüsü gibi besin döngüleri sağlayarak belirli bir homeostazı sağlar.

İnsan homeostazı gibi, ekosistem homeostazı da kirlilikten ve çevreye giren yeni ve toksik kimyasallardan etkilenir. Bu, ekosistemlerin homeostazını etkileyecek pH seviyeleri, tuzluluk, sıcaklık ve iklim gibi önemli faktörleri etkileyebilir.

Örneğin, okyanus sularının sıcaklığındaki değişiklikler, sırayla mercan resiflerinin ağartmasına neden olan büyük miktarda yosun ve diğer mikroskobik su organizmalarının ölümüne yol açmıştır. Bu, çevrenin homeostazını etkiledi ve tüm mercan resif ekosistemini büyük ölçüde etkiledi.