İçerik
Bir yerlerde, geniş evrim süreci, prokaryot denilen, küçük ve tek hücreli organizmalar, karmaşık ve çok hücreli varlıklar veya ökaryotlar şeklinde gelişmiştir. Bu hücreler vücutlarını, eklerini, iç organlarını ve nihayetinde beyinlerini geliştirdikleri kademeli bir dönüşüm geçirdi. Bugün dünyadaki türlerin geniş ve benzersiz çeşitliliğini anlamanın anahtarı, geçmişimize ipucu veren ilk ökaryotik fosilleri anlamamıza bağlıdır.
En Eski Ökaryotik Fosiller
Bulunan ilk ökaryot fosilleri 2.1 milyar yıl öncesine dayanmaktadır. Özellikle, akritar, Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'ne göre, insanların ilk ökaryotik varlıkların kanıtı olduğunu bulduğu en eski fosili temsil ediyor. Acritarch deniz yosunu gibi görünüyordu ve bilim adamları aside dayanıklı bir duvarı olduğunu düşünüyorlar. Acritarch fosillerine ek olarak, bilim adamları da sadece 2 mm genişliğinde şerit benzeri bir fosil olan Grypania spiralis adında bir yaratık buldular.
Bulguların Kökenleri
Ökaryotların en eski kanıtı, ökaryotların 2.0 ila 3.5 milyar yıl önce bir yerde geliştiğini ve bunun çok eski bir zaman dilimi olduğunu ve bu eski zaman dilimlerinin belirlenmesinde zorluklara işaret ettiğini göstermektedir. Bulunan en erken bakteri tortul kayalarda, fotosentetik bakterilerin oluşturduğu küçük kolonilerde bulunur. Belirli tarihlerden bağımsız olarak, Michigan Eyalet Üniversitesi, bilim adamlarının ökaryotik hücrelerin kökenlerini Prekambriyen döneminde bir yere yerleştirdiklerini bildirmektedir.
İlk Ökaryotların Doğası
Bilim adamları böyle bir tür çeşitliliği bulduklarından, türün kesin doğasını ve çeşitliliğini belirlemeyi zorlaştırır. Bununla birlikte, bu canlıların çoğunun daha küçük tek hücreli organizmalar ile beslenen deniz sakinleri olduğuna dair genel bir sonuç var. Bilim adamları, Smithsonian'a göre bu hayvanların alg gibi davrandıklarını ve muhtemelen amip benzeri bir şekle sahip olduklarını iddia ediyorlar. Fosillere bakılırsa, ilk ökaryotik organizmalar muhtemelen çok küçüktü ve sadece birkaç santim genişliğinde ve uzundu.
Tanımlar Üzerindeki Argümanlar
İlk ökaryotik fosilleri tanımlamak sadece küçük boyutları ve dağınık yerleri nedeniyle değil, aynı zamanda bilim adamlarının ökaryotik fosili neyin oluşturduğu konusunda hemfikir olmadıkları için zordur. Bazıları, "ökaryot" teriminin, karmaşık bir yapıya, şekle veya hücresel bileşenlere sahip olan tek hücreli organizmaları belirtebileceğini iddia eder. Diğerleri, ökaryotların, tek hücreli bir organizmanın ne kadar karmaşık olabileceğine rağmen, çok hücreli organizmalar olması gerektiğini savunmaktadır. Bu tartışma ilk ökaryotik hücrelerin sınıflandırılmasını zorlaştırıyor.