İçerik
Çoğunlukla en basit yaşam formları olarak kabul edilen bakteriler, çeşitli organizmalar grubunu oluşturur. Bakterilerin çeşitliliği, bu grubun Eubacteria ve Archaea olmak üzere iki yaşam alanına bölünmesine neden olmuştur. Bu çeşitliliğe rağmen, bakteriler en çok prokaryotik hücrelere sahip olan bir takım özellikleri paylaşır. Ek olarak, öbekler ve arklar arasında geniş ölçüde paylaşılan hücre çeperi bileşimi gibi bir takım özellikler vardır, ancak bunlar neredeyse her yerde bulunmayan özellikler olmadan bazı bakterilerin varlığı çeşitliliklerinin altını çizer.
Tek hücreli
Belki de bakterilerin en basit özelliği tek hücreli organizmalar olarak var olmalarıdır. Çoğu bakteri, ark ve eubakteri aynı şekilde mikroskobik yaşam döngüsünü bağımsız tek hücreler olarak geçirirken, bazıları toprakta yaşayan miksobakteriler gibi yaşam hücrelerinin bir parçası olarak çok hücreli meyve organları oluşturacaktır.
Yok Organeller
Bitkiler, hayvanlar ve mantarlar gibi ökaryotik hücreler, hücrelerin DNA'sını hücrenin geri kalanından bölümleyen membran bağlı bir çekirdeğe sahiptir. Bu hücrelerin içindeki diğer fonksiyonlar, hücresel solunum için mitokondri ve fotosentez için kloroplastlar gibi özel membran bağlı organellere de bölünmüştür. Bakteriler hücrelerinde çekirdek ve kompleks organellerden yoksundur. Bu, DNA'larının nükleoid olarak bilinen bir bakteri hücresinin bir bölgesine sekestre edilmesinden dolayı bakterilerin iç organizasyona sahip olmadığını söylemek değildir. Bununla birlikte, nükleoidin, hücrenin geri kalanından bir zar ile fiziksel olarak ayrılmadığını not etmek önemlidir.
Hücre zarı
Plazma zarları diğer canlı hücrelerde yaygın olsa da, bu zarlar bakteri özelliği değildir. İç organellerin yokluğu, ökaryotik hücrelerde bakterilerin plazma zarı üzerinde meydana gelen birçok işlevi serbest bırakır. Örneğin, plazma zarının özel girişi fotosentetik bakterilerin fotosentezin ışığa bağlı reaksiyonlarını, fotosentetik ökaryotların kloroplast içerisindeki tiroid membranlar üzerinde gerçekleştirdiği ışığa bağlı reaksiyonlarını gerçekleştirmelerini sağlar.
Hücre duvarları
Bir peptidoglikan hücre duvarı, eubakteriler arasında ortak bir özelliktir. Bu hücre duvarı bakteri hücresini sayar, güç sağlar ve değişen ortamlardaki yırtılmayı önler. Bakterilerin tanımlanmasında yapılan temel testlerden biri hücre duvarının kristal menekşe boyasını tutma yeteneğine bağlı olarak eubakterileri Gram pozitif veya Gram negatif olarak kategorize eden Gram boyasıdır. Hücre duvarı, antibiyotik penisilin ve türevlerinin hedefidir. Penisilin, hücre duvarı oluşumunu inhibe eder ve özellikle hızlı büyüyen ve çoğalan bakterilerde duvarları tahrip edebilir. Yine bu gruptaki çeşitliliğin altını çizen tüm eubakterilerin bir peptidoglikan hücre duvarına sahip olmaması. Chlamydia'nın hücre duvarı peptidoglikandan yoksundur. Mycoplasma hücre duvarında yoksundur. Archaeans ayrıca bir hücre duvarına sahiptir ancak peptidoglikan dışındaki maddeleri kullanır.
DNA
Biyoloji kitaplarında çoğunlukla grafiksel olarak gösterilen çoklu doğrusal kromozomlar ökaryotlara özgüdür. Tersine, hem arkeler hem de eubakteriler, tek dairesel bir kromozom ve ökaryotlarda bulunanlardan çok daha kısa bir DNA sekansına sahiptir. Daha kısa olan DNA sekansı kısmen bakteriyel hücrelerin nispeten azalan karmaşıklığı ile açıklanabilir, fakat aynı zamanda DNA'nın proteine translasyonu sırasında çıkartılan bir genin segmentlerinin azalmış varlığından da kaynaklanır. Bakteriyel genom, plazmitler olarak bilinen daha küçük DNA parçaları ile güçlendirilir, ancak bunlar bakterilere özgü değildir ve ökaryotlarda da bulunur. Plazmidler, bakteri kromozomundan bağımsız olarak bakteri hücresi içinde çoğaltılır ve farklı bakteri organizmaları arasında değiştirilebilir. Plazmidler, konakçı hücreye antibiyotik direnci gibi özellikler kazandırabilir.