İçerik
Dünyadaki birçok tür tek hücrelidir, yani sadece bir hücreye sahiptirler. Bununla birlikte, bütün hayvan ve bitki türleri çok hücrelidir, yani çoklu hücrelere sahip oldukları anlamına gelir. Hem tek hücreli hem de çok hücreli organizmalar genetik kod gibi bazı önemli benzerlikleri paylaşır. Çok hücreli bir organizmada bulunan hücrelerin, tek hücreli organizmalardan daha büyük ölçüde birlikte çalışması gerekir, bu nedenle bazı önemli farklılıklar da vardır.
Organeller
Birkaç nadir istisna dışında, neredeyse tüm çok hücreli organizma türleri ökaryottur, yani DNA'ları çekirdek olarak adlandırılan özel bir yapıda bulunur. Ökaryotlar tipik olarak, organel adı verilen ve hücrelerin hayatta kalması ve büyümesi için çok önemli işlevleri yerine getiren zar yapılara sahiptir. Amipler gibi bazı tek hücreli organizmalar da ökaryottur, fakat birçoğu prokaryottur (örneğin bakteri). Prokaryotlar çekirdek ve özel organellerden yoksundur ve tipik ökaryotik hücrelerden çok daha küçüktür. Sonuç olarak, çok hücreli organizmalar neredeyse her zaman (her ne kadar olmasa da) ökaryotiktir, oysa tek hücreli organizmalar ökaryotik veya prokaryotik olabilir.
farklılaştırma
İnsan gibi büyüyen çok hücreli bir organizmada, hücreler belli fonksiyonlarda farklılaşır ve uzmanlaşır. Örneğin kas ve beyin hücrelerinin vücudunuzda çok farklı rolleri vardır. Tek hücreli organizmalarda, aksine, hücre diğerlerini gerçekleştirirken belli görevleri yerine getirmek için komşularına güvenemez. Tek hücreli bir organizma kendine iyi bakmalı. Bu, tek hücreli organizmalar arasında hiçbir iletişim olmadığı anlamına gelmez. Örneğin bazı bakteriler, gen ifadesini nisap algılaması denilen etkileyici bir mekanizma ile koordine eder; Bir bakteriyel kolonideki popülasyon belirli bir noktadan geçtikten sonra, bireysel bakteriler tarafından salgılanan sinyal moleküllerinin artan konsantrasyonu, koloninin bakterilerindeki belirli genleri "açar".
Genetik Kod
Açıkçası, tek hücreli ve çok hücreli organizmalar çok farklıdır, ancak aynı zamanda birçok benzerliği paylaşırlar. Bunların en çarpıcı olanı genetik koddur. Bilinen tüm yaşam biçimleri, DNA kullanarak genetik bilgilerini depolar ve birkaç istisna dışında, kod evrenseldir. Birisi hücrelerinizden bir proteini kodlayan bir DNA dizisini alıp onu bir amip içine sokacak olsaydı, aynı amino asitleri kodlardı. Bu şaşırtıcı benzerlik, ortak bir atadan evrimsel iniş için güçlü bir delildir.
Diğer benzerlikler
Hem tek hücreli hem de çok hücreli organizmaların fosfolipitler adı verilen bir molekül sınıfından oluşturulan hücre zarları vardır; Bu hücre zarları ayrıca proteinleri ve sterolleri de içerir (bu sterollerin ve proteinlerin kimliği açıkça büyük ölçüde değişse de). Hem tek hücreli hem de çok hücreli organizmalar DNA'yı RNA'ya transkripte eder, daha sonra ribozom adı verilen yapıları kullanarak RNA'yı proteine dönüştürür. Son olarak, hem tek hücreli hem de çok hücreli organizmaların yaşamlarını ve büyümelerini sürdürmek için enerji ve besin almaları gerekir.