İçerik
- Kaynama noktası
- Kimyasal özellikler
- Azot Gazı Kullanımı
- Biyolojik Önemi
- Azot Gazının Fizyolojik Etkileri
Dünya atmosferinin temel bileşeni (hacmen yüzde 78.084), azot gazı renksiz, kokusuz, tatsız ve göreceli olarak atıldır. Yoğunluğu 32 derece Fahrenheit (0 derece C) ve bir basınç atmosferinde (101.325 kPa) 0.07807 lb / metreküp (0.0012506 gram / santimetre küp) 'dir.
Kaynama noktası
Bir basınç atmosferinde (101.325 kPa) azot gazı kaynama noktası -320,4 derece F'dir (-195,8 derece C).
Kimyasal özellikler
Azot gazı normalde çoğu maddeyle reaksiyona girmez ve yanmayı desteklemez.
Azot Gazı Kullanımı
Azot gazı kararlılığı nedeniyle birçok endüstriyel kullanıma sahiptir. Normal şartlar altında çoğu bileşik ile reaksiyona girmeyeceğinden, oksidasyonu önlemek için koruyucu olarak kullanılır. Sıvı durumuna soğutulduğunda azot, tıbbi, kimyasal ve imalat sanayinde bir soğutucu olarak yaygın şekilde kullanılır.
Biyolojik Önemi
Birçok organik bileşiğin sentezinde gerekli olan önemli bir element olarak azot, birçok ekosistemde sınırlayıcı besin görevi görür. Çoğu organizma azot gazı azot kaynağı olarak kullanma kabiliyetinden yoksundur; ancak, azot fiksasyonu olarak bilinen bir işlemle, bazı tarımsal açıdan önemli bakteriler azot moleküllerini atmosferik azot gazından sentezler.
Azot Gazının Fizyolojik Etkileri
Bir kişi basınç altında havayı soluduğunda, havadaki azot vücudun dokularına dağılır. Basınç vücuttan alındığında, çözünmüş azot gazı çözeltiden çıkar, bu da Tip I ve Tip II dekompresyon rahatsızlığı (Caisson hastalığı veya "kıvrımlar" olarak da bilinir) olarak bilinen acı verici ve potansiyel olarak yaşamı tehdit edici koşullara neden olur. Ek olarak, yüksek miktarda azot gazı basıncı, azot narkozu olarak bilinen bir durumda beyin fonksiyonunu bozabilir.