İçerik
Dünya'nın galaksideki yeri büyük ölçüde Harlow Shapley adlı bir astronom tarafından belirlendi. Shapley'lerin çalışması düzenli aralıklarla titreşen değişken yıldızlara ve mutlak parlaklık kavramına dayanıyordu. Bu yıldızların normal dönemleri ve küresel kümelerdeki mevcudiyetleri sayesinde, Shapley mesafeleri birkaç küme ile eşleştirebildi. Bu bulgular, Dünya'nın galaksinin bir dış sarmal kolunda olduğunu gösterdi.
Mutlak Büyüklüğü
Harlow Shapley'lerin çalışması, başka bir astronom olan Henrietta Swan Leavitt'in çalışmalarına bağlıydı. Leavitt, astronomik mesafeleri belirlemek için değişken yıldızların kullanılabileceğini tespit etti. Bunun anahtarı yıldızların mutlak ve görünür büyüklüğü arasındaki ilişkiydi. Mutlak büyüklük veya parlaklık, yıldızların gerçek içsel parlaklığını, oysa görünen büyüklüğün bir yıldızın ne kadar parlak göründüğünü açıklar. Gökbilimciler dünyaya olan mesafesini hesaplamak için değişken yıldızların mutlak ve görünür büyüklüğünün farkını kullanabilirler.
Sefeid ve RR Lyrae Yıldızları
Sefeid ve RR Lyrae yıldızları iki tür değişken yıldızdır. Sefeid değişkenleri 1 ile 100 gün arasında değişen sürelere sahiptir ve genellikle oldukça parlaktır. RR Lyrae yıldızları bir gün veya daha kısa sürelere sahiptir ve kabaca hepsi aynı büyüklüktedir. Bu yıldızların her ikisi de mesafeleri belirlemek için kullanılabilir. Henrietta Leavitt, araştırmasında Sefeid değişkenlerini inceledi. Shapley ise galaksideki mesafeleri ve dağılımları araştırmak için RR Lyrae yıldızlarını kullandı.
Küresel Kümeler
Araştırmasını yürütmek için Shapley, Samanyolu çevresindeki küresel kümelere baktı. Küresel kümeler yoğun yıldız koleksiyonlarıdır. Shapley, bu kümelere olan mesafeleri hesaplamak için yakındaki küresel kümelenmelerdeki Sefeid değişkenlerini kullanabildi. Daha uzak kümelerin bazılarında görünür Sefeid değişkenleri yoktu. Bu gibi durumlarda, Shapley mesafeleri hesaplamak için RR Lyrae yıldızlarının tek tip parlaklığını kullandı.
Galaksideki Konumumuz
Galaxys küresel kümelerinin Shapleys araştırması küresel kümelerin dağılımını göstermiştir. Galaksinin merkezinin o kürenin merkezinde olduğunu varsayıyordu. Bununla birlikte güneş galaktik merkeze yakın değildi. Bunun yerine, güneş galaksinin kenarına doğru, galaksinin merkezinden üçte ikisi kadardı.